Kombine Taşımacılık
Kombine Taşımacılık, nakliyede taşıyıcı birimlerinin (aktarılabilir konteynerler ve benzer kaplar) çıkış terminalinden hedef terminale kadar en az iki farklı taşıma modu ile (yani karayolu, demiryolu, denizyolu ve havayolu ile) taşınması demektir.
Özellikle konteyner ile yapılan taşımaların son 20 yıl içinde gelişmesi paralelinde, uzun mesafelerin daha az maliyetli olan demiryolu ve denizyolu ile taşınması ve istasyondan ya da limandan son teslim noktasına kadar olan taşımaların da karayolu ile yapılması ile oluşan taşıma yöntemidir.
Kombine Taşımacılık, iki farklı taşımacılık biçimini yani demiryolu ile karayolu ve denizyolu ile karayolu bağlantılarını birleştirilmesi ile uzun mesafeli taşımacılıkta ideal bir bağlantı niteliğindeki denizyolunun ve demiryolunun kitlesel taşımacılık özelliği ile yük toplama ve dağıtım için kısa mesafeli taşımacılıkta tartışmasız karayolunun esnekliğini birleştirir. Kombine taşımacılık esas olarak aynı zamanda uzun mesafelerde karayolu ile taşınan her türlü ürünlerin taşınması için uygun niteliktedir.
Entegre Taşımacılık
Entegre taşımacılık; lojistik ve taşıma hizmetlerinde ürünün ham madde tedarik işleminden dağıtımına kadar devam eden sistemli işleyişe denmektedir.Entegre taşımacıkta tedarik zincirinin bir bütün olarak düşünülmesi ve her bir işlevinin de aynı şekilde yönetilmesi gerekmektedir.
Özellikle taşıma alanında günümüzde entegrasyona yönelik bir takım adımlar atılmaya başlanmış durumda.
Lojistik operatörleri artan müşteri isteklerine uyabilmek amacı ile dünya çapında tesisler açarak, müşterileri kazanmak için Amsterdam Westpoint gibi hem lojistik hem de taşımacılık merkezleri ile birlikte
serbest ticaret bölgelerini geliştirmektedir.
Malzemeler deniz, kara, demiryolu ya da hava ile taşınmakta, ya birden fazla yerden gelerek tekrardan paketlenmekte ve paketleme işleminin ardından başka yerlere gönderilmekte ya da kısa veya uzun sürede kullanılmak üzere belli olan bir bölge ya da ülkede depolanmaktadır.
Buna bağlı olarak 24 saat boyunca hizmet verebilecek son derece ileri düzeyde olan teknolojik sistemlerle donatılan depolar inşa edilmekte ve bu şirketlerin 24 saat boyunca aralıksız olarak hizmet verebilecek olan taşımacılık merkezlerine yakın yerlere yerleşmeleri sağlanmaktadır.
Ülkemizde entegre taşımacılık sektörü henüz daha yolun çok başındadır. 1950’li yıllara kadar planlı bir şekilde yapılan ulaştırma politikaları, 1950’den sonraki iktidarların popülist davranışları sebebi ile planlamadan uzak bir şekilde günü kurtarmak amacıyla yapılmıştır.
Her ne kadar günümüzde dengesizlikler giderilmeye çalışılıyor olsa da 50 yılın verdiği karmaşayı aşmak o kadar da kolay olmamaktadır. Özellikle büyük yolcu ve eşya terminallerinin yapımında merkeze ulaşılabilirlik, yakınlık, coğrafi konum gibi bir takım temel koşulların göz önünde bulundurulması gerekmektedir...